UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇU

Madde 188- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDELERIUYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇU

5/8/2024

Madde 188- (1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve iki bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye'de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.

(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.[73][74]

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Uyuşturucu madde ticareti suçu 5237 sayılı TCK madde 188’de düzenlenmiş uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imali, ithali, ihracı, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi (temin etme), sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ile unsurlarının oluştuğu kabul edilen seçimlik hareketli bir suçtur.

UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇU UNSURLARI NELERDİR?

1. MADDİ UNSURLARI

1.1 FAİL

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun faili bakımından kanun koyucu özel şart aramamış olup özgü suçlardan değildir. Suçun faili kadın veya erkek herkes olabilmektedir. Ancak kanun koyucu bazı meslek gruplarından kişilerin bu suçu işlemelerini halinde TCK 188/8 hükmü gereği daha fazla cezayı gerektirir nitelikli hal olarak düzenlemiştir. Buna göre suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

1.2 MAĞDUR

Kanun koyucu Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal Ve Ticareti Suçunu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun Üçüncü Kısım Topluma Karşı Suçlar başlığı altında düzenlemiş olup buna göre toplumu oluşturan her birey bu suçun mağduru olarak kabul edilmiştir.

1.3 SUÇUN KONUSU

TCK m.188’de yer alan düzenlemeye göre Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti suçunda suç konusunu ikiye ayırmak gerekmektedir. Zira TCK 188/1,3’üncü maddelerinde suç konusu olarak uyuşturucu veya uyarıcı maddelere yer verilmişken TCK 188/7’de Uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan maddeler suçun konusunu oluşturmaktadır.

Madde gerekçesinde hangi maddelerin uyuşturucu madde olarak kabul edileceği sayılmıştır buna göre; ‘’ Burada uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin nelerden ibaret bulunduğu tanımlanmadığı gibi, bunların teker teker gösterilmesi yoluna da gidilmemiştir. Bunun nedeni, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ve aynı etkiyi yapan ilâç ve sentetiklerin kötüye kullanılmalarının yaptırım altına alınarak güçlü bir sosyal savunmanın sağlanmasıdır. Böylece, psikotrop madde olarak, uyuşturucu veya uyarıcı etkisi yapan ve kişilerde bağımlılık meydana getiren bütün maddelerin, bu suçun konusunu oluşturacağı kabul edilmiştir.’’

1.4 SUÇA KONU EYLEMLER

Yazımızın başında belirttiğimiz üzere Uyuşturucu veya Uyarıcı İmal ve Ticareti suçu seçimlik hareketli bir suç olup kanun koyucu TCK m.188’de failin hangi eylemlerinin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Buna göre:

a- Uyuşturucu Madde İmal Etme Suçu : Uyuşturucu veya uyarıcı bir maddenin belli bir işleme tabi tutularak farklı nitelikte bir uyuşturucu veya uyarıcı maddeye dönüştürülmesini ifade eder. İmalatın, işlemden geçirilen maddenin niteliğini değiştirmesi gerekir. Uygulanan işlem maddenin niteliğini değiştirmez veya mevcut niteliğinin uzun süre korunmasına dönük ise bu durumda uyuşturucu madde imalinden bahsetmek mümkün değildir.

Ayrıca, uyuşturucu imalatı için kullanılan aletlerin ve yerin, uyuşturucu imaline elverişli olması gerekir. Özellikle olay mahallinde ele geçirilen aletlerin imalata elverişli olup olmadığı ve somut olayda imalattan bahsedilip bahsedilemeyeceği hususunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınmalıdır. Yargıtay istikrarlı kararları ile ‘’kenevir’’ maddesinin basit bir işleme tabi tutularak aynı nitelikteki ‘’esrar’’ maddesine dönüştürülmesini imal olarak kabul etmemektedir.

b- Uyuşturucu Madde İthal Etme Suçu : TCK madde 188/1’ de bahsedildiği üzere Uyuşturucu ya da uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yurt dışından ithal edilmesi durumunda uyuşturucu madde ithal etme suçu oluşacaktır. Uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin, kara, deniz ve hava yoluyla hangi şekilde ülke içerisine sokulduğu fark etmeksizin yurt dışından Türkiye sınırları içerisine getirilmiş olması suçun oluşması için yeterlidir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarında Fail uyuşturucu maddeyi bir ülkeden başka bir ülkeye ihraç etmek üzere Türkiye’yi transit geçiş için kullanıyorsa, transit geçiş niteliğindeki eylemi ithal veya ihraç değil, uyuşturucu madde nakletme suçuna vücut verir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde yurt dışından ülke sınırlarına sokulduktan sonra ülke içinde TCK 188/3 kapsamında belirtilen seçimlik hareketlerin belirlenmesi karşısında uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi yurt dışından getiren veya yurt dışından ülkeye getirilmesinde rol oynayan failler uyuşturucu veya uyarıcı madde ithal suçundan sorumlu tutulacakken doğrudan veya dolaylı olarak uyuşturucu ithal etme eylemi içerisinde bulunmayıp yalnızca yurt içinde TCK 188/3 kapsamındaki seçimlik hareketlerde bulunan failler hakkında uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ithal etme suçundan değil TCK 188/3 kapsamındaki eylemlerine uyan seçimlik hareketlerden cezalandırılacaklardır

c- Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçu: Uyuşturucu ihraç etme, yurt içinde bulunan uyuşturucunun yurt dışına çıkarılmasıdır (TCK md.188/1). Uyuşturucu madde ihraç etme, ancak uyuşturucu maddenin gümrük kapısından geçmesiyle meydana gelen bir fiildir. Uyuşturucu madde ihraç suçunun icra hareketlerinin gümrük memuruna yapılan beyan ile başladığı kabul edilmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde gümrük kapısından geçmeden yapılan kontroller neticesinde gümrük alanı içerisinde yakalanırsa failin eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek hakkında “uyuşturucu madde ihraç etme suçuna teşebbüs” suçunun oluştuğu kabul edilir. İhraç edilmek istenen uyuşturucu maddenin sınıra doğru taşırken henüz “gümrük alanına” ulaşmadan önce yakalanması halinde ise yukarıda belirttiğimiz üzere fail henüz icra hareketlerine başlamadığından uyuşturucu madde ihraç etme suçu değil, uyuşturucu madde nakletme veya bulundurma suçu (TCK md.188/3) işlenmiş olur.

d- Uyuşturucu Madde Sevk veya Nakletme Suçu: Madde metninden anlaşılacağı üzere Uyuşturucu Madde Sevk veya Nakletme suçu seçimlik hareketli bir suç olup failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi sevk etme veya nakletme eylemlerini icra etmesi ile atılı unsurlarının oluştuğu kabul edilmektedir. Sevk etme eylemi uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ülke içinde bir yerden farklı bir yere gönderilmesidir.

Suçun oluşması için gönderilen yerin yakın ya da uzak olması herhangi bir önem arz etmeyip suçun oluşması için uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bizzat fail tarafından gönderilmesi gerekmektedir. (Kargoya verme, otobüs ile gönderme vb.) Suçun nakletme eylemi olarak işlenmesi için failin maliki veya zilyedi bulunduğu uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere, bizzat kendisi ya da kendisine bağlı olarak çalışan kişiler tarafından götürülmesi gerekmektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde nakletme ve sevk etme suçları birbirinden farklı olup sevk etme suçundan farklı olarak nakletme suçunun oluşması için nakledenin, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin maliki veya zilyedi olması zorunlu değildir.

e- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek ve bulundurma: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi kabul etmek, failin başkasına ait uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin zilyetliğini herhangi bir karşılık vermeden kişisel kullanım dışında bir amaçla alması olup, suçun tamamlanması için maddenin failin fiili hakimiyetine geçmesi gerekmektedir. Bulundurmak ise; bir kimsenin kendisine ya da bir başkasına ait uyuşturucu ya da uyarıcı maddeyi kişisel kullanım amacı dışında üzerinde tasarrufta bulunabilecek şekilde hakimiyeti altında tutması ile suç tamamlanmış olacaktır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi depoladığı, sevk veya naklettiği, ithalat veya ihracatını yaptığı ve imal ettiği somut ve kesin deliller ile ispatlanamayan fail hakkında kişisel kullanım sınırları üzerinde uyuşturucu veya uyarıcı madde ile yakalanmaları halinde TCK m. 188/3 hükmü gereği kabul etme ve bulundurma suçundan cezalandırılacaktır.

f- Uyuşturucu veya uyarıcı madde satma, satışa arz etme veya satın alma: Satma eylemi, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi bir bedel karşılığında başka bir kişiye vermek olarak tanımlanabilir. Satışa arz etmek ise uyuşturucu veya uyarıcı maddenin satışı hususunda alıcı taraf ile bedel ve benzeri konularda anlaşıp uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi devretmeden önceki hazırlık hareketlerini ifade etmektedir. Satma eyleminin gerçekleşmesi için uyuşturucu veya uyarıcı maddenin zilyetlik veya mülkiyetinin karşı tarafa geçmiş olması gerekmekte iken satışa arz etme eyleminin gerçekleşmesi için zilyetlik veya mülkiyetin karşı tarafa geçmesi gerekmez. Uyuşturucu maddeyi satın alma suçunun oluşabilmesi için failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi ticari amaçla satın almış olması zorunludur. Failin ticari amaçla mı yoksa kişisel kullanım için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almasının ispatında uygulamada en sık başvurulan yöntem satın alınan uyuşturucu veya uyarıcı maddenin miktarı olup kişisel kullanım miktarı üzerinde uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan failin ticari alım yaptığı kabul edilmektedir.

g- Uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etme (sağlama): Genel bilinen aksine uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunun oluşabilmesi için failin bir bedel karşılığında uyuşturucu veya uyarıcı madde satması şart değildir.

Kanun koyucu uyuşturucu veya uyarıcı madde temin etme suçunu düzenlemek ile failin satış amacı olmadan herhangi bir suretle elde etmiş olduğu uyuşturucu veya uyarıcı maddenin karşı tarafa vermesini suç olarak düzenlemiştir. Yine uyuşturucu maddeyi alan kişinin de kişisel kullanım veya ticari amaçla almasının bir önemi yoktur.

UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE TİCARETİ VE ETKİN PİŞMANLIK CEZA İNDİRİMİ (TCK 192)

Etkin pişmanlık, failin işlemiş olduğu suçtan dolayı sonrasında pişman olması, işlemiş olduğu suçtan dolayı meydana gelen zararları gidermesi veya gidermek için samimi çaba göstermesi şeklinde tanımlanabilir. Kanun koyucu etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı bazı suçlar failin işlediği suç sonrasındaki davranışlarına bağlamış olup Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçu da bu suçlar arasındadır.

TCK Madde 192 Etkin Pişmanlık

(1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

(3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail

veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

(4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu

veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz.

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imali ve ticareti suçlarında birbirinden zamansal olarak ayrılan iki tür etkin pişmanlık hali vardır, buna göre;

1. Suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce etkin pişmanlık halinde (TCK md.192/1-2): Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmî makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri resmi makamlara haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması hâlinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

2. Suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlık halinde (TCK md.192/3): Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. Maddede belirtilen ''Suç ortakları'' kavramı geniş yorumlanmalıdır. Bu kapsamda yalnızca TCK’nın 37, 38 ve 39. maddeleri anlamında suça iştirak edenler değil, failin uyuşturucu madde satın aldığı, kabul ettiği, sattığı veya verdiği diğer kişiler gibi suçla bağlantılı olan diğer kişiler de bu kavram içinde değerlendirilmelidir. Failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için hem diğer suç ortaklarını hem de uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yeri bildirmesine gerek olmayıp bunlardan birinin yapılmış olması failin etkin pişmanlıktan yararlanması için yeterlidir.

5237 sayılı TCK’nın 192/3. maddesine göre, suçun işlendiği resmi makamlar tarafından haber alındıktan sonra etkin pişmanlık halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için şu şartların birlikte gerçekleşmesi gereklidir:

- Fail 5237 sayılı TCK’nın 188 (uyuşturucu madde ticareti, imali, ihracı, ithali, satışı veya başkasına verme -temin etme- vb.) veya TCK 191. maddesinde düzenlenen (kullanma, kabul etme, bulundurma vb.) suçlardan birini işlemiş olmalıdır.

- Ceza yargılamasına yapılan katkı, yani hizmet ve yardım bizzat fail tarafından yapılmalıdır.

- Suç veya suç ortaklarının ortaya çıkmasını temin eden hizmet ve yardım soruşturmaya da kovuşturma makamlarına yapılmalıdır.

- Ceza yargılamasına katkı sunan hizmet ve yardım, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmelidir. 5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar resmi makamlar kapsamında değerlendirilmelidir.

- Fail kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlamalı, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmelidir.

- Failin verdiği bilgiler doğru, yapılan hizmet ve yardım sonuca etkili ve yararlı olmalıdır.

UYUŞTURUCU VEYA UYUARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇUNA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI

- Sanığın evinde terazi ile birlikte kişisel kullanım sınırında uyuşturucu madde bulunması halinde sanık hakkında Uyuşturucu madde bulundurma suçundan ceza verilmelidir.

‘’Sanığın metruk halde olduğunu, kullanılmadığını ve kapısının kilitlenmediğini savunduğu evinde yapılan aramada toplam daralı ağırlığı 42,95 gram gelen net 14 gram esrar elde etmeye elverişli hint keneviri bitkisi ile üzerinde metamfetamin kalıntısı bulunduğu belirlenen hassas terazinin ele geçirildiği, evin bahçesinde de uyuşturucu kullanımına yarayan düzeneklerin bulunduğu, Sanığın alınan savunmasında; üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti suçlamasını kabul etmediği, uyuşturucu madde kullandığını, düzeneklerin kendisine ait olduğunu ancak uyuşturucu maddelerin ve hassas terazinin kendisine ait olmadığını, bahse konu evin kapısının kilitli olmadığını, herkesin girip çıkabildiğini savunduğu, Suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği evin sanığın kullanımında olması, sanığın bu evde uyuşturucu madde bulundurduğu ve satış yaptığına dair ihbar yapılmış olması dikkate alındığında sanığın ele geçirilen uyuşturucu maddeler ve hassas terazi ile ilgisinin olmadığına dair savunmasına itibar edilmesi mümkün değil ise de, suça konu uyuşturucu maddelerin kişisel kullanım sınırında olması, sanık hakkında teknik ve fiziki takip bulunmaması, CMK’nın 75.maddesi kapsamında yapılan analizde sanığın idrar örneğinde uyuşturucu maddelerden amfetamin ve esrar aktif maddelerinden THCnin pozitif çıktığının anlaşılması karşısında, sanığın ele geçirilen uyuşturucu maddeleri ticari amaçla bulundurduğuna dair cezalandırılması için yeterli, her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve sanığın uyuşturucu madde ticareti suçunu işlediğinin şüphe boyutundan öteye geçmediği, Bu itibarla; sanığın sübuta eren eyleminin Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak, Kabul Etmek, Bulundurmak ve Kullanmak suçunu oluşturduğu,"( İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi, 2022/2353 E., 2022/3359 K., 26.09.2022 K.T.)

- Sanıkların Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin taşınmasında öncü-artçı şeklinde seyretmeleri halinde aralarındaki mesafenin yok boyu korunması ve aralarında yol durumu hakkında bilgi alışverişi olması gerekmektedir.

‘’Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesi: 19.01.2013 tarihli fiziki takip tutanaklarına göre; sanığın kullandığı 07 CBP 66 plaka sayılı araç ile uyuşturucu maddenin ele geçtiği ... plaka aracın Gazipaşa İlçesi’nden Aksu İlçesi'ne kadar öncü artçı şekilde hareket ettikleri, trafik uygulamalarından kaçınmak için petrol istasyonlarında bekledikleri, trafik uygulamasının kaldırılmasından sonra yola birlikte devam ettikleri, iletişim tespit tutanaklarından da sanığın diğer sanık ...’e yol durumu ve trafik uygulama noktaları hakkında bilgi verdiği ve suç konusu uyuşturucu maddenin sahibi sanık ... ile birlikte hareket ettiği dikkate alındığında; sanığın diğer sanıklar ..., ... ve ... ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından, sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyeti yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi; Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bozulmasına,’’ (Yargıtay 10. C.D. 2014/1016 E., 2014/13965 K., 29.12.2014 K.T.)

- Uyuşturucu ve uyarıcı madde temin etme

Sanığın, kendisiyle aynı birlikte er olarak askerlik görevini yapmakta olan Y.’ın talebi üzerine ve ona vermek amacıyla, hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmü kesinleşen S.’tan 16.7.2010 tarihinde 053 gram ve 17.7.2010 tarihinde 457 gram olmak üzere iki kez esrar temin ettiği, böylece “uyuşturucu madde temin etme (sağlama)” suçunu TCK’nın 37. maddesi kapsamında “fail’ olarak işlediği gözetilmeden, “yardım eden” sıfatıyla cezasından TCK’nın 39. maddesi uyarınca indirim yapılması hukuka aykırıdır (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2012/28215 E., 2014/5248 K., 08.07.2014 K.T.)

- Hukuka aykırı yapılan üst araması sonucunda elde edilen uyuşturucu veya uyarıcı maddeye göre sanık hakkında hüküm kurulamaz.

‘’Sanıkların yapılan üst aramalarında, sanığın montunun sol cebinde daralı 7 gram gelen 15 paket halinde eroin; diğer sanığın eşofmanın cebinde daralı 85 gram gelen 2 adet paket eroin ve daralı 80 gram gelen bir paket esrar maddesinin ele geçirildiği olayda; 5271 Sayılı CMK’nın 2/e,, 161 ve 2559 Sayılı PVSK’nın Ek 6. maddeleri uyarınca bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenen kolluğun derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte olup, usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla yapılan arama işleminde usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunmadığının tespiti halinde arama açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması da mümkün değildir. Bu nedenle; a- ) Öncelikle, kolluk tarafından oluşturulan Cumhuriyet savcısıyla yapılan görüşme ve alınan talimatlara, yakalanan şahısların üstlerinin ve eşyalarının 116-119. maddeleri gereğince aranmaları için Cumhuriyet savcısının imzasının bulunduğu bir tutanağın olup olmadığının tespiti ile varsa dosya içerisine konulması, b- ) Böyle bir tutanak yoksa, şüphelilerin üstlerinin aranmasına dair başka bir arama kararı ya da yazılı emir olup olmadığının araştırılıp varsa temini ile dosyaya eklenmesi, c- ) Üst aramalarına dair bir arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup Anayasanın 38/6, 206/2-a, 217/2, 230/1-b maddelerine aykırılık oluşturup hükme esas alınamayacağı kabul edilmelidir’’ (20. Ceza Dairesi 2015/15833 E., 2016/3435 K., 02.06.2016 K.T.)

Av. Ahmet KAZANCI